29 Mart 2009 Pazar

25 Mart 2009 Çarşamba

Musiki

Bu aralar bir müzik işiyle kafayı bozduğumdan bloga biraz ara vericem. Yeni çıkan müthiş albümler var müzik geri döndü, mutlaka edinin dinleyin.

20 Mart 2009 Cuma

"Form tutarsa Werder Bremen, Vagner Love'ın muhteşem formuyla Cska, Zenit, Braga, aslanlar gibi oynayan Metalist, City, bu seneki rezalet ajax'a karşı Marsilya ve Hamburg'u favori görüyorum."

Böyle yazmışım kuralar çekildiğinde, 8'de 3 fire verdik. Son 8'e kalan takımlar aşağıda. Marsilya alır diyorum.

Dynamo Kiev
Shakhtar Donetsk
Udinese
Hamburg
Manchester City
Paris S.G.
Werder Bremen
Marsilya

19 Mart 2009 Perşembe

Bu Büyük Taraftara Şampiyonluk Yakışır

Futbol açısından en olmıcak stadyumlardan biri olan İzmir Atatürk Stadı'nını bu hale getirmek her babayiğidin harcı değil. Bulunsun bu video ilerde belki lazım olur.

12 Mart 2009 Perşembe

Mourinho


Eşleşme belli olduğundan beri alıştığımız üzere atıp tutan Mourinho dün gece elendikten sonra ne diyecek diye çok merak ediyordum. Maçın üzerinde fazla durmayıp maç sonunda Manchester taraftarının O'nu alkışlamasını kibarlık olarak yorumlamış. İngilizlerden centilmenlik dersi diyeyim ben.

11 Mart 2009 Çarşamba

Liverpool 4 - Real Madrid 0


Tecavüz'ün ispanyolcası nedir acaba?

5 Mart 2009 Perşembe

Van der Sar

Şarap misali yaşlandıkça iyileşen kaleci Van der Sar sıkıldığını söylediği rekor konuşmaları dün itibariyle bitti. Dünyanın en zor liglerinden birinde 1311 dakika gol yemeden kaleyi korumayı başardı. Bu arada yediği gol rekor bitiren bir gol gibi değil, bir kaleci hatası.

Lovenkrands Van der Sar'ın rekorunu bitiriyor:

Jam Legend


Fazla birşeyler yazıp işin büyüsünü kaçırmak istemiyorum. Muhteşem bir online oyun, oynayın, oynatın, işi gücü okulu yalan edin.

Ronaldo



Bizim jenerasyon Ronaldo deyince hala kendisini hatırlar, diğerinin adı Cristiano Ronaldo bir nevi K. Ali B. Ali durumu.
Ronaldo'yu ilk o yıllardaki efsane oyun Sensible Soccer'ın Psv'sinde tutulamayan forvet olarak gördük o yıllarda yabancı ligleri özellikle de Hollanda ligini takip etmek bu kadar kolay değildi. İnternetin yeni girdiği memlekette futbol için en güzel kaynağımız okul kütüphanesine gelen Fransızca futbol dergileriydi. Ronaldo'nun Barca transferi sonrası yayınlanan geniş Ronaldo yazısını hala hatırlarım. O yıllar aynı zamanda Bosman'ın ortalığı dağıtıp yavaş yavaş futbol ve transfer piyasasının en hareketli dönemine denk geleceği yıllardı. Barca'da 37 maçta 34 gol atıp transfer şampiyonu Inter'e gitti. Ondan sonra düşüş başladı kariyerinde. 98'de şaibeli final maçından sonra Inter'de sakatlanıp 1 sene sonra sahalara döndüğünde sadece 7 dakika oynayıp tekrar sakatlandı.
Dönüşü muhteşem oldu bizim de olduğumuz kupada Brezilya'nın kupayı almasını sağladı. Kupadan sonra tekrar İspanya'ya döndü ama bu sefer Real Madrid'e. Madrid'de 4 sene kaldıktan sonra yine İtalya'ya döndü ama bu sefer Milan'a. Inter'e asla nasip olmayan Ronaldo bu sefer Milano'nun diğer tarafında gösterecekti kendini. Derby'de gol attıktan sonra bu derbide 2 taraf için de gol atan tek futbolcu olup tarihe geçti. Burda geçirdiği sakatlığı futbolu takip eden herkes hatırlıyordur.


Bu efsanevi ve bana göre hala eşi benzeri bulunmayan yetenek Ronaldo 13 ay sonra tekrar sahalara Corinthians formasıyla geri döndü. Corinthians 2-0 öndeyken oyuna giren Ronaldo biraz besili gibi duruyor ama zamanla eğer kilo sorununu hallederse bu yaşında son kez Avrupa'ya transfer olup emekliliğini garanti altına alabilir. Sakatlıklar yüzünden hakettiği değeri göremediğine ve hakettiği başarıları yakalayamadığına inandığım Ronaldo'yu belki de Türkiye'de forma satışı yapmayı seven kulüplerimizin birinde görebiliriz.


Video: Ronaldo Corinthians' Debut:


3 Mart 2009 Salı

İlk İki'deyiz

İlk 6'yla dolan düşüncelerde taraftar olarak el koyup
"Önce Allah sonra siz
isterseniz ilk ikideyiz"

demiştik 3 hafta geçti. İlk 2'deyiz.


Geliyoruz Karşıyaka semtinden.