31 Ekim 2009 Cumartesi

Sarhoş Arılar

Artık yorum yapmaya gerek olmayan bir ülkede yaşıyoruz maalasef, Trt'de ki bir sabah programından:

"Efendim arılar, çiçek özlerini içerler, alkol alırlar belli ölçüde, vücutlarının ihtiyacı olduğu kadar. Fazlasını alıp sarhoş olan arıyı, iki tane bekçi arı vardır, asla bal yapmak için içeri sokmaz. Onu ahlaksız bulup dışarı atar. Şimdi arılar içki içeni ahlaksız buluyorsa biz burada neyiz?"

29 Ekim 2009 Perşembe

Here I Go Again

Whitesnake - Here i Go Again. İlk hali 1982 Saints&Sinners albümünde, daha iyi versiyonu 1987'de. Zaten o versiyon whitesnake'i büyük bir grup yapan şarkılardan biri. Muhteşem bir yeni başlangıç şarkısı.
Kış geliyor, takım kötü ve zor deplasmana gidiyor, hayat dediğin zaten kötüdür, o zaman buyrun here i go again.




i don't know where i'm going

but, i sure know where i've been
hanging on the promises
in the songs of yesterday
an' i've made up my mind
i ain't wasting no more time
but, here i go again
here i go again.

tho' i keep searching for an answer
i never seem to find what i'm looking for
oh lord, i pray
you give me strength to carry on
cos i know what it means
to walk along the lonely street of dreams

an' here i go again on my own
goin' down the only road i've ever known
like a drifter i was born to walk alone
an' i've made up my mind
i ain't wasting no more time

i'm just another heart in need of rescue
waiting on love's sweet charity
an' i'm gonna hold on
for the rest of my days
cos i know what it means
to walk along the lonely street of dreams

here i go again
but here i go again
here i go again
here i go again
here i go again

27 Ekim 2009 Salı

Futbol Neden Sevilir

Böyle maçlar yüzünden.


13 Ekim 2009 Salı

Hollanda Antrenmanı


Fotoğraf Zimbio'dan (biz en azından kaynak gösteriyoruz di mi abi?)

Gündem: Demokrasi, açılımlar ve Fatih Terim

Türkiye'nin gündemi oldukça yoğun. Kafama takılanları yüzeysel bir biçimde yazıyorum.

* Imf ülkemizde - her ülkede olduğu gibi - protesto edildi ve protestocular şiddet kullandı. Protesto biçimini dikte eden bir başbakanımız ve Imf savunucu eli sopalı halkımız olduğu için Imf karşıtları çok kötü çocuklar oldular. Ben aynı fikirde değilim. Bir süredir herkesin ağzında olan birşey var "demokratik hak". Demokrasi ve demokratik hak/haklar kavramı batı tarafından uydurulmuş yalanlardır. Bu yalan kişiyi mücadeleden uzak tutan, kişiyi enayi yerine koyan bir safsatadır. Sizin birşey söyleme hakkınız karşı tarafın bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyorsa buna demokratik hak denmez, salaklık denir. Sadece şunu düşünün şimdi sahip olduğumuz bir çok işçi hakkı (ki bunlar sadece yasalarda var, uygulamada yok, 8 saat çalışma gibi) hakların hangisi demokratik taleplerle alındı? Bu hakların hepsi sınıfsal mücadele ve dayanışma ve fedakarlıklar sayesinde alındı. Bana sürekli bu lafların tekrarlanması halkı hipnotize edilmeye çalışılması gibi geliyor. Hayatı boyunca fırsat eşitliği yakalamamış, akıllı ve isyankar bir çocuk Imf'yi temsil eden/ettiğine inandığı şeyleri tabii ki yıkıcak. Bu kadar basit.

* Ermenistan meselesine gelince, son günlerde yaşadığımız sürecin Amerikan güdümlü olduğu ve maçların da bu planın bir parçası olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Tüm bunlara rağmen halkımızın bir parçası olan Ermenilerle barışıyor olmamız güzel. Umarım ülke çıkarlarından bir kayıp olmadan bu süreci atlatırız. Ermenistan sınırının açılmasının bu iki ülkesine yapacağı katkı asla yadsınamaz. Doğu bölgelerimizde iş olanakları artacak gibi duruyor.

* İmparatorumuz, gönüllerin cumhurbaşkanı, Fatih Terim sanıyorum 3. kez istifa etti. Federasyon bu sefer reddetmedi. Aslında O'nun yapmak istediği tebaası arasında infial yaratmak ve toplumsal ittifak ile yalvar yakar o koltukta kalmaktı diye düşünüyorum. Zaten istifa ediyorum demiyor, veda ediyorum diyor aradaki ince nüansı sadece bizim İmparator yapabilirdi, tebrik ediyorum kendisini. Son 8 senede parlak bir takımı zar zor Avrupa şampiyonasına sokarak orda da mucizeler eseri yarı finale çıkmak dışında tek bir başarısı olmayan (ki 2. GS dönemi transferlere bakıldığında rezalet ötesi bir tablodur) bir insana bu kadar prim vermek sadece bizim milletin yapabileceği bir iş. Giderken diyor ki "Avrupa'dan teklifler var" diyen F.T. bence biraz atıyor. Avrupa'nın hiçbir üst düzey takımının (sağdan say, ingiltere'yi zaten geçiyorum, milan, inter, barca, real vs. vs. ) onu istemeyeceğini düşünüyorum. Egosu çok yüksek olan Terim'de bu saatten sonra düşük seviyede bir takım çalıştırmaz. Kendisine "kimse istemedi chievo'ya gitti" dedirteceğini sanmıyorum. Gs kapısı kapalı gözüküyor, Fener'de bir kaosa girmezse Ft'ye tekrar teklif götürmez. Beşiktaş ve Yıldırım Demirören yapar bu işi diye düşünüyorum, göreceğiz. Camia tepkileri nedeniyle o iş de olmazsa Terim'in bana kalırsa 2 alternatifi var ya yorumcu olur ya da ilişkileri sayesinde yüksek bir maaşla Tff'de görev alır. Ft'nin işsiz kalmayacağı kesin ama imparatorun soytarılarının ne yapacağı şüpheli.

9 Ekim 2009 Cuma

Haftasonu Bahis Tahminlerim

Milli maçlara ve alt liglere pek oynamayı sevmediğimden çok az maç bulabildim, umarım 1-2 kişinin işine yarar. Geçen hafta tahminlerimde Eskişehir ve Psg hariç sanırım hepsi tuttu, o yüzden cesaret bulup yazıyorum.

G. Kore - Gana U20:
Gana bana göre bu turnuvanın favorilerinden özellikle fizik güçleriyle rakiplerine üstünlük kuruyorlar. Gana bu maçı alır, tek korkum turnuvanın ilerlemesiyle gözükebilecek yorgunluk ve Kore'nin hızlı bir takım olması.

Estudiantes - Lanus:
Lanus'un deplasman istatistikleri ve Estudiantes'in iç saha istatistiği ve 2 takımında golcü olması bu maç için üst'ü iyi bir seçenek gibi sunuyor.

Adanaspor - Samsunspor:
Teknik direktör değişiklikleri takımlara özellikle ilk başlarda olumlu etki eder. Adana zaten iyi bir takım, Samsun ise kötü başladığı ligi toparlıyor gibi gözükse de Adana bu maçı alır.

Kocaelispor - Antep B.Ş.B:
Kocaeli'li genç oyuncuların puan alacağını düşünüyorum. İddaa'da 1/0'ın oranı 1.47 gayet yerinde bir tercih gibi duruyor.

Venezuela - Paraguay:
Uzun uzun açıklama yazmaya gerek yok herşey ortada. Venezuela açık ara favori.

Takım Sevgisinin Sınırı


İskoçya'da bir radyo programının "takımını en çok seven kim" tarzı bir yarışmasını kazanmak için 20 yaşında bir üniversite öğrencisi ismini değiştirdi. Deed Poll olan bu arkadaşın yeni ismi Motherwell Football Club. Ada'lılara ilginç gelen bu hadise ise bize hiç yabancı değil oğlunun adını Karşıyaka koyan bir abimiz zaten mevcuttu.


8 Ekim 2009 Perşembe

Ceylan Önkol İçin İmza Kampanyası

Yorumsuz aktarıyorum.


"28 Eylül 2009 tarihinde Lice’nin Şenlik köyü Aşağı Hambak mecrasında koyun otlatan kız çocuğu Ceylan Önkol’un acı dolu, korkunç ölümünü öğrenmiş bulunmaktayız. Ceylan’ın ailesinin feryadı hala kulaklarımızda çınlamaktır.

Ceylan’ın bir havan mermisi ile öldürüldüğü söyleniyor. O havan mermisini kim attı? Ceylan nasıl öldü? Ceylan’ın ölüm nedeni nedir? İvedilikle bu soruların cevaplanması gerekmektedir. Bu soruları cevaplamak, olayı aydınlatmak devletin sorumluluğudur. Ceylan’ın ölümü hakkında devletin ve ölümünden sorumlu olduğu iddia edilen tarafların suskunluğu bizi ürkütmektedir. Devletin hiçbir görevlisinin Ceylan’ın ailesi ile görevleri gereği bir iletişim kurmamış olması dikkat çekicidir. Görevli savcıların ve en yakın karakol görevlilerinin olay yerine gitmemesi, bu cinayet ile ilgili inceleme yapmaması hukuk dışı ve ayrımcıdır. Yetkililerin hukukun üstünlüğü ve bağımsızlığı ilkelerine sadık kalarak yargı mekanizmaları nı derhal harekete geçirmesini ve devletin kamuoyunu en kısa zamanda aydınlatmasını beklemekteyiz.

Devletin, artık bu topraklarda insanların Anayasa’nın 2, 5, 17. maddelerinde belirtildiği üzere özgürce, mayına basma veya havan topu ile öldürülme korkusu duymadan yasama hakkını garanti altına almasını istiyoruz. Özellikle basının bu olay üzerinde önemle durmasının da toplumsal barış için bir sorumluluk olduğunu göz önünde bulundurarak, Ceylan’ın ölümüne sebep olanların bir an önce bulunarak yargılanmaları nı adalete olan umudumuzun tükenmemesi adına talep etmekteyiz.

Özellikle, basının toplumsal barış için sorumluluğunu idrak ederek bu konunun takipçisi olmasını istiyoruz. Biz aşağıda adları bulunan kişi ve örgütler Ceylan Önkol’un ölümüne sebep olanların bir an önce bulunarak yargılanmaları nı adalete olan güvenimizin tükenmemesi adına talep etmekteyiz”


imzalamak için: kadindernegi@gmail.com

3 Ekim 2009 Cumartesi

Cumartesi Pazar Bahis Tavsiyelerim

Cumartesi Pazar Bahis Tavsiyelerim

Neuchatel Xamax - St. Gallen:
Yabancı ülkelerde 1.70 gibi bir oran varken 1.45 oranından açılan bir maç. Neuchatel Xamax bu maçı kesin alır diyorum. St. Gallen gibi deplasmanda rezil bir grafik çizen bir takım bu maçı alamaz. Netten oynayanlar için -1 handikapı tavsiye ederim.

St.Etienne - Bordeaux:
Bordeaux menajeri Blanc geçen hafta Ligue 1 federasyonuna dinlenemedikleri için şikayette bulunmuştu. Maccabi maçını kötü oynamalarına rağmen kazanıp Gourcuff'dan eksik halde, yükselişe geçen St. Etienne ile oynuyorlar. Yorgun bir takım, yükselişe geçen ev sahibi, yıldız oyuncularının eksikliği, şampiyon olan takıma karşı herkesin ekstra mücadele etmesi gibi faktörler dolayısıyla ben bu maça 1 diyorum, 2.5 altı'da iyi bir tercih.

Sevilla - Real Madrid:
Real Madrid'in puan kaybetme zamanı geldi. Ronaldo ve Gago'nun olmayışı, Sevilla'nın formu, deplasman, şampiyonlar ligi dönüşü faktörleri düşününce güzel oranlı Sevilla'ya oynamamak için bir sebep yok.

Atalanta - Milan:
Beşiktaş'tan daha kötü bir takım varsa bu sene o da Milan. Leonardo aşısı tutmadı, Van Basten'in takımın başına geçeceği kesin gibi. Bu maçta bir puan kaybı Leonardo'yu gönderecektir bence futbolcular da buna göre oynayacaklar. Atalanta kendi sahasında iyi oynayan bir takım, 1/0 çifte şans iddaa'da 1.45 oranıyla iyi bir oran gibi gözüküyor.

P.S.G. - Nancy:
Bu hafta bana göre en büyük bankolardan biri, oranı da fena değil.

Eskişehirspor - Kayserispor:
Kayseri'nin özellikle Tolunay Kafkas varken böyle maçları kazanacağını sanmıyorum, Eskişehir'de havaya girdi ve görüldüğü üzere tipik Anadolu takımı hüviyetinden uzak. Eğer, geçen hafta Gs'den puan aldık diye mücadeleyi bırakmazlarsa bu maçı Kayseri 10 gün oynansa kazanamaz.

Sivasspor - Antalyaspor:
Bana göre tam bir üst maçı, biraz riski sevenler için ideal.

Gaziantep Bld. Spor - Rizespor:
Rizespor dengesiz bir takım olduğundan dolayı asla banko yazamıyorsunuz. Bu maça üst oynamak çok mantıklı bir tercih olur.

Akhisar Bld. Spr - Göztepe:
Göztepe'de işler karışık, bu maç kaybedilirse taşlar yerinden oynayabilir, Akhisar ise bu ligin en güçlü takımı gibi gözüküyor. Akhisar güzel oranıyla 1 oynanılmayı hakediyor bu maçta.

Atletico Madrid - Zaragoza:
ÜST!

Ankaragücü - Galatasaray:
Bu sene üst oynamayı sevenleri sevindiren Galatasaray bir kaç haftadır golcü kimliğinden uzak olsa da ben Ankaragücü'nün en az bir gol atacağını düşündüğümden bu maça da üst yazmayı tercih ediyorum.


Bu kadar az maç yazmanın birinci sebebi Cuma çok içip C.tesi 16'da kalkıp güzel maçlarının çoğunu kaçırmış olmam, ikincisi iddaa'nın yaptığı iğrenç oran uygulaması (gol atamayan bjk'nin oranına bakın). İddaa'nın artık terbiyesizleşmeye varan oranlarıyla oynamak zaten bir risk olduğundan, insanlara yanlış maçlar vermemek için dikkatli davrandım. Yoksa 200 tane maç yazıp altına bir satır yorum yapmak kolay. o 200 maçtan 50 tane tutunca da 50 maç bildim diye gezerdim işte, bakalım kaçta kaç tutucak bu hafta.

2 Ekim 2009 Cuma

Thierry Henry Arsenal'e Dönüyor

Başlık biraz Fotomaç vari gibi olsa da ne zamandır bahsetmek istediğim Twitter hadisesini tek cümleyle özetliyor. Twitter'ı bugün 3 saatlik bisiklet turundan sonra açtığımda gördüğüm ilk yazı,

" Thierry_Henry
one day I will go back to Arsenal for sure
.
"
Bunun dünya çapında ne kadar büyük bir haber olduğunu geçin, bir futbolsever için ve bu adamı seven biri için ne kadar güzel olduğunu düşünün, hem de ilk ağızdan hem de bu kadar içten bir dille. Üstelik, baba büyük adamsın diye cevap da verebiliyorsunuz, üstelik bedava. İşte twitter hadisesi budur.