13 Ekim 2009 Salı

Gündem: Demokrasi, açılımlar ve Fatih Terim

Türkiye'nin gündemi oldukça yoğun. Kafama takılanları yüzeysel bir biçimde yazıyorum.

* Imf ülkemizde - her ülkede olduğu gibi - protesto edildi ve protestocular şiddet kullandı. Protesto biçimini dikte eden bir başbakanımız ve Imf savunucu eli sopalı halkımız olduğu için Imf karşıtları çok kötü çocuklar oldular. Ben aynı fikirde değilim. Bir süredir herkesin ağzında olan birşey var "demokratik hak". Demokrasi ve demokratik hak/haklar kavramı batı tarafından uydurulmuş yalanlardır. Bu yalan kişiyi mücadeleden uzak tutan, kişiyi enayi yerine koyan bir safsatadır. Sizin birşey söyleme hakkınız karşı tarafın bir kulağından girip öbür kulağından çıkıyorsa buna demokratik hak denmez, salaklık denir. Sadece şunu düşünün şimdi sahip olduğumuz bir çok işçi hakkı (ki bunlar sadece yasalarda var, uygulamada yok, 8 saat çalışma gibi) hakların hangisi demokratik taleplerle alındı? Bu hakların hepsi sınıfsal mücadele ve dayanışma ve fedakarlıklar sayesinde alındı. Bana sürekli bu lafların tekrarlanması halkı hipnotize edilmeye çalışılması gibi geliyor. Hayatı boyunca fırsat eşitliği yakalamamış, akıllı ve isyankar bir çocuk Imf'yi temsil eden/ettiğine inandığı şeyleri tabii ki yıkıcak. Bu kadar basit.

* Ermenistan meselesine gelince, son günlerde yaşadığımız sürecin Amerikan güdümlü olduğu ve maçların da bu planın bir parçası olduğunu anlamak için alim olmaya gerek yok. Tüm bunlara rağmen halkımızın bir parçası olan Ermenilerle barışıyor olmamız güzel. Umarım ülke çıkarlarından bir kayıp olmadan bu süreci atlatırız. Ermenistan sınırının açılmasının bu iki ülkesine yapacağı katkı asla yadsınamaz. Doğu bölgelerimizde iş olanakları artacak gibi duruyor.

* İmparatorumuz, gönüllerin cumhurbaşkanı, Fatih Terim sanıyorum 3. kez istifa etti. Federasyon bu sefer reddetmedi. Aslında O'nun yapmak istediği tebaası arasında infial yaratmak ve toplumsal ittifak ile yalvar yakar o koltukta kalmaktı diye düşünüyorum. Zaten istifa ediyorum demiyor, veda ediyorum diyor aradaki ince nüansı sadece bizim İmparator yapabilirdi, tebrik ediyorum kendisini. Son 8 senede parlak bir takımı zar zor Avrupa şampiyonasına sokarak orda da mucizeler eseri yarı finale çıkmak dışında tek bir başarısı olmayan (ki 2. GS dönemi transferlere bakıldığında rezalet ötesi bir tablodur) bir insana bu kadar prim vermek sadece bizim milletin yapabileceği bir iş. Giderken diyor ki "Avrupa'dan teklifler var" diyen F.T. bence biraz atıyor. Avrupa'nın hiçbir üst düzey takımının (sağdan say, ingiltere'yi zaten geçiyorum, milan, inter, barca, real vs. vs. ) onu istemeyeceğini düşünüyorum. Egosu çok yüksek olan Terim'de bu saatten sonra düşük seviyede bir takım çalıştırmaz. Kendisine "kimse istemedi chievo'ya gitti" dedirteceğini sanmıyorum. Gs kapısı kapalı gözüküyor, Fener'de bir kaosa girmezse Ft'ye tekrar teklif götürmez. Beşiktaş ve Yıldırım Demirören yapar bu işi diye düşünüyorum, göreceğiz. Camia tepkileri nedeniyle o iş de olmazsa Terim'in bana kalırsa 2 alternatifi var ya yorumcu olur ya da ilişkileri sayesinde yüksek bir maaşla Tff'de görev alır. Ft'nin işsiz kalmayacağı kesin ama imparatorun soytarılarının ne yapacağı şüpheli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder