27 Şubat 2009 Cuma

Son 16


Werder Bremen - Saint-Etienne
CSKA Moscow - Shakhtar Donetsk
Udinese - Zenit St. Petersburg
Paris Saint-Germain - Braga
Dynamo Kiev - Metalist Kharkiv
Manchester City - Aalborg BK
Marseille - Ajax
Hamburg - Galatasaray

Son 16'ya kalan takımlar. İlk maçlar 12 mart rövanşları ise 18 ve 19 mart'ta. Form tutarsa Werder Bremen, Vagner Love'ın muhteşem formuyla Cska, Zenit, Braga, aslanlar gibi oynayan Metalist, City, bu seneki rezalet ajax'a karşı Marsilya ve Hamburg'u favori görüyorum.

LAMBUJA: Sırada Kim Var ?

LAMBUJA: Sırada Kim Var ?

Gs özelinde futbolda istikrarla alakalı süper bir yazı okumalı bence herkes.

24 Şubat 2009 Salı

Taner Gülleri

Uzun zamandır yazmak istediğim bir konu var. Futbolseverlik ve taraftarlık hakkında. Takım aşkımız bazen, futbol sevgimizin önüne geçiyor mu diye düşünüyorum. Bunun üzerine Taner Gülleri örneği iyi geldi.
Taner Gülleri, 20 yaşında genç yetenek adayı filan değil, 1976 adana doğumlu. Şu ana kadar Bank Asya'da 115 maçta 65 gol atmış, maç başına yarım gol ediyor. Türkiye Kupasında 13 maçta 7 gol, süper lig'de 59 maçta 14 gol atmış. Kim ne derse desin ilgilenilmeyi hakeden istatistikler. Özellikle kariyerinin başında ve ortasında yarattığı performans çok dikkat çekiciydi. Futbolu sevenler ve özellikle futboldan para kazanan medya çalışanları gibi isimlerin kesinlikle bilmeleri gereken bir oyuncuydu Taner.
Gelgelelim benim her transfer döneminde, biz alırız diye adaklar adadığım Taner'i medya ve pek saygıdeğer futbolseverler Gs'ye 4 gol atınca anca tanıdı ve şimdi herkes genç yetenek keşfi yapmış gibi birbirine gösteriyor Taner'i.
Türk futbolunun kalitesizliğinin, çirkefliğinin, binlerce dolap dönmesinin temelinde acaba bizlerin ya da futbola ilgi duyanların sadece başarıyı sevmesi yatıyor olabilir mi?

22 Şubat 2009 Pazar

Barcelona: 1 Espanyol: 2


Genç yetenek olduğu günleri hatırlıyorum. Ronaldo'nun ilk senesi kendisinin 2. senesiydi ve başarıdan başarıya koştular, açıkçası o zamanlar yabancı ligleri nasıl takip ediyorduk bilemiyorum ama çok meraklıydık, özellikle Ronaldo bizim ortaokul yıllarımızın efsanesidir. Şimdi De La Peña tecrübeli bir orta saha oyuncusu ise eğer, biz de hafiften yaşlanıyoruz demektir. Bu akşam, muhteşem paslar, biri muhteşem ötesi olmakla birlikte 2 gol, sakin paslar ve takım arkadaşlarını rahatlatmasıyla, tek başına yıktı diyebiliriz eski takımı Barca'yı. Espanyol sahasında 26 yıl sonra Barcelona'yı yenmiş, bu gece Barcelona'lı olmak epey üzücü olmalı. Selam sana Küçük Buddha, futbol (ya da biz) senin gibi hikayeleri seviyor.

The Cure - "The Dark" Trilogy

The Cure'un 2002 yılında Berlin'de verdiği çok özel konseri içeren efsane performansı, Bluray teknolojisinde tekrar basıldı. Buradan kendisi aynı zamanda harika bir mediaplayer olan Playstation 3'üme teşekkürlerimi sunuyorum, kendisini hala x-box'la karşılaştıranlar utansın.

20 Şubat 2009 Cuma

Özgür Soylu Parkı

Bu kalp seni unutur mu yerin dolmaz Özgür Soylu

18 Şubat 2009 Çarşamba

Endüstriyelleşelim




İtalyan süper kupasının sezon açılışı seneye Pekin'de olacak. Bedel, 2.5 milyon avro + masraflar.

17 Şubat 2009 Salı

Karşıyaka: 1 Kasımpaşa: 0

Maç öncesi tribünlerden biri bağırdı, Atatürk'ün takımı, Tayyib'in takımına karşı diye, pek haksız sayılmazdı aslında. Bütçeleri vs. karşılaştırınca bu söylem daha da yerine oturuyor aslında. Bir başka anektod'da bu 2 takımın Türkiye'de sadece 3 takımda olan ay-yıldız'ın arma içinde yer alması durumunu paylaşmaları ve futbol tarihimize ilk belgeli şike olarak geçen olayın kahramanı olmalarıydı.
Kasımpaşa'nın kadrosu bu ligin epey üstünde. Devre arası transferleriyle de takımı iyice güçlendirdikleri aşikar, Karşıyaka ise genç ağırlıklı kadrosuyla mücadele ediyor.
Kasımpaşa bu deplasmana yenilmemeye gelmiş. Rıdvan diliyle söyleyecek olursak, "maçtan önce paşalı futbolculara 0 puan verseler, istanbul'da kalırlardı". Karşıyaka'nın maça hızlı başlaması ve ilk 5 dakikada 2 net gol pozisyonunu harcaması Kasımpaşa'lı futbolcuları psikolojik olarak da etkiledi. Paşa'nın ilerleyen dakikalarda dengeyi kurması ve hakemin müsamaha gösterdiği sert oyunları Karşıyaka'nın oyun kurmasına ve atak yapmasına mani oldu. Kasımpaşa'nın da hücum gücü Sertan'ın ayağına bakınca sıkıcı bir ilk yarı izledik.
2. yarı Kasımpaşa etkili presini arttırınca oyunun hakimiyetini ele geçirdi, bu dönemde Fuat'ın çizgiden çıkardığı ve kaleci Kerem'in inanılmaz yakın mesafeden çekilen bir şutu kurtarması Kasımpaşa adına maçın dönüm noktasıydı. Karşıyaka ikinci yarıda dengeyi sağlayıp, Eser gibi fizikli ve savunma dengesini bozabilecek ve kafa topu alabilecek bir forvet oyuna sokunca ibre bir anda bizim tarafa döndü. Gol de zaten Eser'in bir kafa topu mücadelesi sonucu verilen frikikle geldi.
90 dakika bağırıp maç izlemeye çalışmak ve bütün o yorgunluğun üzerine gelen gol sonrası hissedilen tatlı yorgunlukla aklımda kaldığı kadar bir analizini yaptım maçın. Yalnız burda bir parantez açıp Mertol Karatay nam-ı değer Batista hakkında bir yorum yapmam lazım. 34 yaşında ikinci ligde top koşturan, ex-antep, ex-gs, ex-shaktar'lı batista, bu ligin Aurelio'su Viera'sı olmuş. Birinci Lig'de istatistikler tutulmuyor ama muhtemelen bu maçın en çok koşan ve en çok top kapan adamıydı.

Maç sonunu anlatmaya gerek yok, coşku bu semte yakışıyor.

16 Şubat 2009 Pazartesi

Genoa - Fiorentina

3-0'dan 3-3'e gelen maçın sonunda çıkan olaylarda hakemi protesto etmek için bekleyen Genoa taraftarlarından birine Fiorentina takım otobüsü çarpmış. 118 taraftarın gözaltına alındığı olaylardan sonra, otobüs çarpan taraftarın durumunun kritik olduğu söyleniyor.

Hiç bir zaman anlamadığım futbolcu otobüsüne hareket yapma mevzularından biri daha, geçmiş olsun Genoa'lı kardeşimize.

Çarşı Toplandı

Toplantı detayları,

http://www.kskcarsi.org/1912/haberdetay.asp?bolum=1192&uyeid=114

15 Şubat 2009 Pazar

Rangers: 0 Celtic: 0

Milano derbisiyle aynı haftaya denk gelince fazla ilgi gösteremedim kendisine. İyi de etmişim diyorum bugün seyrettiğim maçı düşününce. Bu kadar sıkıcı bir futbol Ada'da nasıl oynanır anlamış değilim. Arka plan reklamları ve futbolcu isimleri olmasa sıkıcı bir TSL mücadelesinden farklı değildi. Başladığı gibi biten maçlardan biri oldu, bu 90 dakikada bir film seyredebilir, bir kitabın bir kısmını okuyabilir ve uyuyabilirdim. Hayatımdan kaybedilmiş boş bir zaman oldu.

58,766 kişi izlemiş maçı. Maaşallah diyelim, maçla ilgili çok güzel bir alıntı var. Onunla bitirelim.

"
There will be no DVDs made of this match, as has been customary in recent times, unless an alternative insomnia cure is required."

Evan Murray

Maldini





7 Lig Şampiyonluğu, 1 İtalya Kupası, 5 Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 600'un üzerinde maç, 127 kez milli olmak.

Mourinho'nun da dediği gibi, "O'nun başarılarının eşi benzeri yok".

13 Şubat 2009 Cuma

The God



Robbie Fowler, 33 yaşında. Tatilini Avustralya'nın ismi çok da lazım olmayan bir kulübünde geçirecek.



Top Ten Fowler Moments

When the ball hits the net
Its a fairly safe bet that its Fowler
Robbie Fowler

And When Liverpool score
You will hear the Kop roar "Oh, its Fowler
Robbie Fowler"

Ian Rush, Roger Hunt
Who's the best man up front? "Oh, its Fowler
Robbie Fowler"

He's the King of the Kop
He's the best of the lot
Robbie Fowler

Madonnina

Sene 1995. Orta 2. sınıf öğrencisi olarak arkadaşlar arasında CM manyaklığı başlamış. O zamanlar CM'de sadece italya ligi var. Benim favori takımım Milan. Gerçi Milan'la şampiyon olmak çok kolay ama futbolcuların hepsi birer efsane.






























Nette bulduğum bu fotoğrafta ki kadroya Baresi yaşlı olduğu için Sammer'i (kendisi apayrı bir yazı konusudur) alırdım. Muhteşem bir kadroydu, cm'de bile izlemesi zevk verirdi. O zamandan bu zamana arada bir kendilerini Livorno ve taraftarıyla aldatsam da, Maradona hatrına Napoli maçlarına baksam da Milan taraftarıyım.

Şike vs. olaylarına girmiş olmalarına karşı üzüntüm olmasına rağmen, italya'da resmen her kulübün bu işe bulaşmış olması gönlümü biraz olsun ferahlatıyor. Geleneklerine bağlı olmaları ve bunca paraya rağmen hala altyapıya çok önem veriyor olmaları gerçekten kendilerine bağlıyor beni.

Bu hafta ise İtalya'nın Fenerbahçesi yıldızlar topluluğu, transfer şampiyonu Inter ile derbi maçı var. Derbi'de Kaka yok ama Ronaldinho var, Beckham var, Pato var daha ne olsun? Kaka'nın olmayışı hakkında Cesar " Kaka gibi birinin olmadığı her takım kendisini ayvayı yer" demiş, Beckham'da "Büyük bir oyuncuyu kaybettik ama basketin aksine bir kişi büyük fark yaratmaz" demiş. Los Angeles yaramış Becks'e.

Madonnina tarihçesi ve istatistikler için buradan

12 Şubat 2009 Perşembe

Tarih Tekerrürden İbarettir
























inşallah...

Belediye Seçimleri Hakkında

Tarafım belli olduğu halde tarafsız bir yazı denemesi olacak bu. Herkesin + ve - lerini yazmaya gayret göstereceğim.

Cevat Durak: Mevcut belediye başkanı ve CHP Belediye Başkan adayı. Açıkçası çevrem geniş olmasına rağmen, kendisinden memnun olan ve kendisini seven bir insanla tanışmadım. Karşıyaka'ya 5 senedir hiçbir şey katamamasının yanı sıra, başkanlık zengin olduğu söylentileri ve Karşıyaka'lı olmaması bir çok insanı soğutmuş durumda. Chp'den aday olması kendisini yine de favori kılıyor.

Cenk Karace: Eski KSK başkanı ve Akp'nin bu topraklarda bulabileceği en iyi adaylardan biri. Akp'den aday olması büyük hayal kırıklığı, 5-2 lik maçta, göztepe başkanı akp'den aday diye Yobaz İskender diye bağıran Karşıyaka taraftarlarına şok yaşatmış bir seçim. Kulüpten şaibeli bir şekilde ayrılması da eksi yönlerinden. Artı yönleri ise, iktidar partisinin arkasında olması. Karşıyaka'ya en büyük yatırımları yapabilecek başkan adayı gibi gözüküyor ama yine de akp'den aday olmasının seçimi kaybettireceğini düşünüyorum.

Süleyman Özsakallı: Benim gibi Cevat Durak'ı istemeyen ve Akp'ye asla oy vermeyecek kesimin tercih edebileceği bir aday. Doğma büyüme Karşıyakalı olması, tribünlerde yer alması ve ağır top Kemal Baysak'ın talebesi olması artıları. Dp'nin ölü zamanında bu işe başlaması ise işini zorlaştırıyor.

Belediye seçimlerini kim kazanırsa kazansın umarık artık Karşıyaka hakettiği şekilde yöneltilir. Coğrafyası, kültürü ve insanları sebebiyle Türkiye'nin açık ara en güzel yeri olan semtimiz, senelerdir rezil şekilde yönetiliyor. Yapılacak ufak tefek makyajlarla çağ atlayabilir Karşıyaka.

"karşiyaka, karşiyaka
imbat eser yollarinda
şu izmirin şansina bak
kar$iyaka kollarinda"

Taraftar Derneği ve Önemi

Taraftar derneği her geçen gün daha büyük bir etkiye ve daha güzel bir kurumsal yapıya sahip oluyor. Özellikle bu sezon başında alınan kararlar ve uygulamada ki başarı hem derneğe uzak olan kişilerin derneğe sıcak bakmasını sağlıyor, hem de teoride söylenenlerin pratiğe dökülmesi yaptırım olmazsa daha kötü olabilecek şeylerin önüne geçmesini sağlıyor.
Yönetim ve sporcu/teknik heyet'le oluşturdukları ilişkiler taraftarın sadece duyumlarla değil gerçeklerle tepki ve yorumda bulunmasını sağlıyor.
Son deplasmanda yaşanan bir olay, Karşıyaka taraftarının gelişimini de açıklıyor.

Ekşi sozluk'ten:

"bundan 5-6 sene önce otobanda karşılaştığı yaklaşık bir otobüs buca taraftarını otobüs şöfürü de dahil olmak üzere vurmuş, bunun üstüne "buca şaşırma otobanı unutma" ve "dağlara kaçanlar parmak kaldırsın" diye 2 gönderme tezahurat yapmış, ama bu hafta samsun deplasmanına giderken afyonda dinlenme tesislerinde karşılaştığı bucalılarla aynı sofrada yemek yemiş, son 2 senede çok büyük aşama kaydetmiş türkiye'nin en iyi taraftarı."

Biy

Biy'in verdiği gazla açılmış bir blog bu. Genel olarak Karşıyaka olacak içerisinde. Hayatımız Karşıyaka olduğundan hayatla da ilgili ufak tefek şeyler yer alacaktır.

Herkes blogger oldu abi, bizim ne eksiğimiz var?