17 Şubat 2009 Salı

Karşıyaka: 1 Kasımpaşa: 0

Maç öncesi tribünlerden biri bağırdı, Atatürk'ün takımı, Tayyib'in takımına karşı diye, pek haksız sayılmazdı aslında. Bütçeleri vs. karşılaştırınca bu söylem daha da yerine oturuyor aslında. Bir başka anektod'da bu 2 takımın Türkiye'de sadece 3 takımda olan ay-yıldız'ın arma içinde yer alması durumunu paylaşmaları ve futbol tarihimize ilk belgeli şike olarak geçen olayın kahramanı olmalarıydı.
Kasımpaşa'nın kadrosu bu ligin epey üstünde. Devre arası transferleriyle de takımı iyice güçlendirdikleri aşikar, Karşıyaka ise genç ağırlıklı kadrosuyla mücadele ediyor.
Kasımpaşa bu deplasmana yenilmemeye gelmiş. Rıdvan diliyle söyleyecek olursak, "maçtan önce paşalı futbolculara 0 puan verseler, istanbul'da kalırlardı". Karşıyaka'nın maça hızlı başlaması ve ilk 5 dakikada 2 net gol pozisyonunu harcaması Kasımpaşa'lı futbolcuları psikolojik olarak da etkiledi. Paşa'nın ilerleyen dakikalarda dengeyi kurması ve hakemin müsamaha gösterdiği sert oyunları Karşıyaka'nın oyun kurmasına ve atak yapmasına mani oldu. Kasımpaşa'nın da hücum gücü Sertan'ın ayağına bakınca sıkıcı bir ilk yarı izledik.
2. yarı Kasımpaşa etkili presini arttırınca oyunun hakimiyetini ele geçirdi, bu dönemde Fuat'ın çizgiden çıkardığı ve kaleci Kerem'in inanılmaz yakın mesafeden çekilen bir şutu kurtarması Kasımpaşa adına maçın dönüm noktasıydı. Karşıyaka ikinci yarıda dengeyi sağlayıp, Eser gibi fizikli ve savunma dengesini bozabilecek ve kafa topu alabilecek bir forvet oyuna sokunca ibre bir anda bizim tarafa döndü. Gol de zaten Eser'in bir kafa topu mücadelesi sonucu verilen frikikle geldi.
90 dakika bağırıp maç izlemeye çalışmak ve bütün o yorgunluğun üzerine gelen gol sonrası hissedilen tatlı yorgunlukla aklımda kaldığı kadar bir analizini yaptım maçın. Yalnız burda bir parantez açıp Mertol Karatay nam-ı değer Batista hakkında bir yorum yapmam lazım. 34 yaşında ikinci ligde top koşturan, ex-antep, ex-gs, ex-shaktar'lı batista, bu ligin Aurelio'su Viera'sı olmuş. Birinci Lig'de istatistikler tutulmuyor ama muhtemelen bu maçın en çok koşan ve en çok top kapan adamıydı.

Maç sonunu anlatmaya gerek yok, coşku bu semte yakışıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder