29 Mayıs 2009 Cuma

Çocuklarınızı Gazetecilikten Uzak Tutun

Çarşı'nın resmi sitesinde yazılan yazının başlığı bu. Yazı detaylı değil ama çok açık ve net ifadelerle taşı gediğine koyuyor. Bir taraftar grubunun bu denli net tavır alabilmesi gurur verici. Yazı aşağıda buyrun,

" Çocuklarınızı gazetecilikten uzak tutun21 mayıs 09 tarihinde yayınlanan 32. gün programını seyrettinizmi bilmiyorum ama seyretmediyseniz çok şanslısınız. Çünkü gecenin bir yarısında sinir harbi olmaktan kurtulmuşsunuzdur.Programda bir tarafta Vakit gezetesinin yazarları, hani şu aydın kesimi yada savcıları hedef gösteren, eli silahlı kişilere yön verdiği idda edilen gazetenin yazarları. Diğer tarafta ise Cumhuriyet gazetesinin, laik, demokratik, sosyal hukuka inanan yazarları bulunmaktaydı. Program tam on dakika sürdü fakat bu on dakika içinde hakaretler, küfürler, tehtidler diz boyunu bırakın, gırtlak boyuna ulaştı sanki. Mahalle savaşı vardı stüdyoda. Maalesef bunların hepsi bu ülkenin gazetecileriydi. Hani şu bizim HINÇAL ULUÇ un meslektaşlarıydı. Vakit gazetesinin yazarları bildiğimiz gibi aynı uslup ve aynı havada saldırganlık boyutuna gelmiş ve ağızları iftiralarla dolu insanlardı. Dedik ya, bunlar Hıncal’ın meslektaşları.Çocuklarınızı Karşıyaka maçlarına yollamayın diyen Hıncal’ın meslektaşları.Artık elimize bir gazete almaktan korkar olduk. Her an bir kan damlası elimize bulaşır diye. Tv ise sadece maçlardan maçlara seyreder olduk. Gün geçtikçe gazete camiasının mürekkebi kirlenir oldu.Bizim de korkumuz, ileride çocuklarımızın üstüne bu kirli mürekkebin sıçramasıdır.Bu yüzden; anneler, babalar, elinizden geldiğince çocuklarınızı gazetecilik mesleğinden uzak tutun. Bir gün belki sizin çocuğunuz da; eli silahlı katillere birilerini hedef gösterir.Bir gün belki sizin çocuğunuzda; HÜSEYİN ÜZMEZ gibi, çocuk istismarı ve tacizi suçuyla hakim karşısına çıkabilir.Bir gün sizin çocuğunuz da; bazıları gibi provakatörlük yapar gazete köşelerinde, belkide ayağından vurulup reklamını yapar magazin köşelerine.Belki Allah çocuğunuza yürü ya kulum der ve çocuğunuz medya patronu oluverir. Sonra çocuğunuzun adı bir çok ihalelerde geçer, fesatlık karıştırır ihalelere yada hükümetle iş birliği yapar. Hanutçu olur çocuğunuzun adı. Sonra hükümetle ters düşer, kirli çamaşırlar ortaya atılır.Ya da işleri bereketli gitmez, para kazanmak için büyük şirketlerin açıklarını kollar. “Ya reklam verirsin” der. “Ya da senin haberini yaparım” diye şantajcı olur çocuğunuzun adı.Araştırmadan, kurcalamadan, yalan yanlış yazılar yazar köşesine ve bazı ağabeyleri gibi binlerce kişinin ağını alır çocuğunuz.Ya da ülkenin en büyük teröristine “Sayın başkanım” der. Onunla röportajlar yapar o teröristi Türk halkına başka türlü tanıtmaya çalışır. “Bakın o da Galatasaraylıymış, bizim gibi” der. “Onun da duyguları var, çocuklarla top oynayıp eğleniyor” der. Çocuğunuz Türk halkına bu katili masummuş gibi gösterir. Sonra siz ona sorular sormak zorunda kalırsınız. “Çocuğum dersiniz bu güne kadar bir Amerikalı gazeteci amerikanın teröristiyle, usame bin ladinle röportaj yaptımı? Ya da çocuğum bir ingiliz gazeteci bu güne kadar İRA’yla röportaj yaptımı, yada onları masummuş gibi gösterdi mi?” diye sorular sormak zorunda kalabilirsiniz.Belki de çocuğunuz hakemlikten zıplar bu gazetecilik mesleğine. Tv ler de spor programları yapar, gazetelerde köşe yazarı olur. Tv de; gelecek nesillere örnek olsun diye belden aşağı ve argo kelimeler kullanır. Acayip benzetmeler yaparak söylemek istediğini anlatmaya çalışır insanlara. Aslında benzetmeleri küfürden daha beterdir daha ayıptır. Bunları seyrederek gazeteciliğin ne kadar dejenere olduğunu düşünürsünüz.Canlı yayında gazetecilerin birbirine ettiği hakaretleri görünce. Bir iç savaş çıkmaması için Allah’a dua edersiniz. Kim bu adamlar diye düşünürsünüz. Sonra aklınıza gelir, ONUN’un meslektaşı oldukları. Peki yukarıda anlattıklarımızın dışında hiç mi bir şerefli gazeteci yok? Ya da bu mesleğin hiç mi şerefi kalmadı?Tabi ki var. Şerefiyle, Namusuyla hala bu ülke için didinen, kalemlerini bitiren ustalar var. VURULDUK HEY HALKIM DİYENLER HALA VAR.Ama yozlaşan dünyanın hızına baktıkça, TMSF hükümetin akrabalarına medya kuruluşlarını sattıkça, medyalar yandaşlaştıkça, şakşaklaştıkça, sizin çocuklarınız bu şerefli gazetecilerin, bu ustaların, çırakları olmaya hızı yetmeyecektir.Boşu boşuna çocuklarınızı bu yarışa sokmayın.Çocuklarınızı gazetecilikten uzak tutun..!

Tolga Özşener - 25.05.2009 "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder