4 Haziran 2009 Perşembe

Kongre Öncesi Sezon Tahlili



Yarın (bugün / hep böyle yazmak istemiştim kendimi bir an Hürriyet Spor Servisinde hissettim) 18.30 da kongremiz var, artık sezonun kapanması dolayısıyla biz de bir yazıyla sezonu kapatalım.

Geçen sene ligin çoğu bölümünde hedefsiz kapamış ardından sözleşmeli futbolcuların çoğunun federasyona başvurması neticesinde neredeyse futbolcusuz bir takım vardı elimizde. İlk transferimiz Reha Kapsal oldu. Yönetim akıllı davranarak tüm yetkiyi kendisine verdi. Transferde uygulanan ayağını yorganına göre uzat politikası belki sezon içerisinde işe yaramayacaktı ama uzun vadede Karşıyaka'ya büyük yararlar sağlayacağı muhakkaktı. Amatörden, 3. ve 2. liglerden toplanan topçuların yanına Yunus, Kerem, Eser gibi isim yapmış ve tecrübeli isimlerle güçlendirilen kadro kampta çok bahsedilen Amerikan sistemi ile çalıştırıldı. Takım Isparta'da kamp yaptığı sırada tesisler baştan aşağı yenileniyor, altyapı bir futbol akademesine dönüştürülüyordu. Bu devrimde emeği geçen herkesi Karşıyaka taraftarı mutlaka anmalı. Özellikle Reha Kapsal'ın bu konuda emekleri asla gözardı edilemez. Sonda söyliyeceğimizi başta söyliyelim keşke Alex Ferguson gibi bütün yetkiler elinde 20 sene başımızda kalsa. Reha Kapsal lig başladığında alınan birkaç kötü sonuçtan sonra 9. haftadan sonra yükselişe geçeceklerini söyledi. 7. haftayı çok kötü bir oyunla deplasmanda Sakarya'ya 3-1 yenilerek geçirdikten sonra ligin ilk yarısının bitimine kadar güzel oynadığımız ve gergin olduğumuz 1 maçta (Özgür'ün vefatının ertesi günü idi) Diyarbakır'a kendi sahamızda yenilmemiz haricinde hiç mağlup olmadan 7 galibiyet ve 2 beraberlik ile bitirdik. İlk yarıdaki bu tabloda Karşıyaka taraftarının inanılmaz azim ve kararlılıkla çalıştığını söylemek gerek. Taraftarı bilinçlendirmek için sürekli yapılan toplantılar, özellikle küfüre ve saha içi olaylara karışmamızın önlenmesi, deplasmanlarda korkulan taraftar olmaktan çıkıp dinlenme tesislerinin davet ettiği taraftar grubu olmaya başlamamız, özellikle 8. haftadaki Adana maçı öncesi antrenman ziyareti ve takıma gösterilen inanç bu sezonun taraftar açısından not edilmesi gerekenleriydi. Önceden sadece çıkardığı mevzular ile ön planda olan Karşıyaka taraftarı devrim geçiriyordu. Bunu da çok ünlü spor dergisi 4-4-2 Karşıyaka'ya ayırdığı yazısına " Taraftar Başkan Karşıyaka Şampiyon" diye başlık atarak gösteriyordu. Devre arası açıkçası hiçbirimizin beklediği gibi geçmedi. Devreyi 3. olarak bitiren bu takıma birçok yerden destek geleceğini sanan bizler kendimizi avuttuk. Ligin Güngören'den sonra en az bütçeye sahip takımı bir başka özelliğe daha sahip oldu, o da devre arası transfer yapmayan tek takım olmak. Bunda da Reha Kapsal'ın "futbolcularımın alacakları ödenmeden yeni transfer yapmam" diyerek dirayetli durmasının da önemi büyüktü. Yıllar sonra takım/taraftar/yönetim in bu kadar yakın olmasının sebeplerinden biri de Reha Kapsal'ın bilgisi dışında bana kalırsa bu tarz karakteriydi. 2. yarıya bu gibi handikapla başlayan takıma sakatlar da eklenince düşüş kaçınılmaz oldu. Bir iyi bir kötü oyunlardan sonra 8 hafta üstüste galip gelemiyor olmamız ama ligin genel halinin böyle olması bizi ilk 6'nın içinde tuttu. Bolu karşısında son dakikada attığımız 96'dan beri özlem çeken taraftarı ağlatıyor, Süper Lig ile aramızda sadece 2 maç bırakıyordu. Play-offların ilk maçı penaltılarla Bolu'yu yenişimiz, ardından 2. dakikasında öne geçtiğimiz maçta uzatmalarda gelen golle Kasımpaşa'yı süper lig'e gönderirken biz ise üzüntünün ve hayal kırıklığın verdiği yorgunlukla evimize dönüyorduk.

Bu sezon Karşıyaka'nın başarısında önemli olan faktörler, taraftar, Reha Kapsal ve doğru futbolcu seçimleri idi. Parasız böyle bir başarıya sahip olmak aslında romantik futbol yazarları tarafından daha doğru ele alınabilseydi şu an tüm Türkiye'nin bizden bahsediyor olması gerekirdi. Bütçesinin kat kat üstünde takımlara kök söktürerek buraya kadar gelen Karşıyaka uzun vadede incelenmesi gereken bir konudur. Bunu da biz değil tarih zaten yazdı, ilerleyen zamanlarda tekrar yazacaktır. Şimdi yine kongre zamanı, taraftarın gayretleriyle yine birşeyler oluşturulmaya çalışılıyor. 100. yılımıza yaklaştığımız şu günlerde geleceğimizi garantiye alabiliriz ya da yine geçen sezonun başına transfer yasaklarıyla boğuştuğumuz günlere dönebiliriz. Herşey yarın 18.30 daki kongrede belli olacak.

Bu sezonun en önemli kaybı her ne kadar bu sene başarılar ile çok gülmüş olsak da canımız ciğerimiz kardeşimiz Özgür'ün ölümü oldu. Ne olursa olsun kalbimizin bir köşesinde hep yaşayacağımız bu acıyı taşımak maalasef bize nasip oldu.



Linkler: http://www.kskcarsi.org/genel/inananlarin-zaferi.html
http://www.kskcarsi.org/genel/karsiyaka-kongreye.-laf-degil-icraat-zamani.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder