4 Haziran 2009 Perşembe

Trabzonspor Özelinde Türkiye'de Antrenör Seçimi

Öncelikle Samet Aybaba Trabzonspor'a hayırlı olsun. Ben her ne kadar başarız olacağını düşünsem de yanılmak istediğim tespitlerimden biri bu.
Samet Aybaba, yanılmıyorsam, Gaziantepspor, Gençlerbirliği (2-3 defa ki bir keresinde Tr kupasını almışlardı), Ankaragücü, Çaykur Rize ve Bursaspor gibi takımları çalıştırdı. Türkiye'de özellikle antrenörlerin istatistiklerine ulaşmak zor özellikle belirli bir antrenör kümesinin sabah antrenmanını başka takımla akşam antrenmanını başka takımla yaptığı bir ligde.
Geçen sezon Trabzonspor kadrosunu baştan aşağı yenilemiş, neredeyse bütün futbolcuları yeni olan bir ekipti ve başında Ersun Yanal bulunuyordu. Şampiyonluğu son haftalara kadar kovalamasına rağmen özellikle 1-2 hafta üstüste iç sahada alınan mağlubiyetler Ersun Yanal'ı istifaya götürmüştü. Ligi 3. sırada tamamlayan ve seneye yönetimiyle birlikte hedefini Lig'de şampiyonluk Uefa'da başarı biçiminde ifade eden bir takımın en azından Ersun Yanal'dan daha başarılı bir antrenör getirmesi bekleniyordu, beklenmeliydi. Şenol Güneş ismi telafuz edildiğinde, camianın içinden ve görece başarılı ve vizyonlu biri olmasından dolayı uygun görülmüştü. Nitekim Seoul Şenol Hocayı bırakmayınca gözler başka yönlere çevrildi.
Az önce düşen habere göre, Samet Aybaba (ki kendisi her zaman kendisini Beşiktaş'a yamamaya çalışmıştır, 3 galibiyet alıp lider olsun yine göz kırpar). Önceki senelerde arada sırada az da olsa ışık vermiş olan Samet Aybaba geçtiğimiz sezon Bursaspor'dan transfer ettiğinde devre arasına kadar dinleneceğini söyleyip 2 gün sonra Gençlerbirliği'nin başına geçmişti. Gençlerbirliği'nin durumu ise malum, Antalyaspor öylesine bir gol atmasa seneye 2. ligde İlhan Cavcav'ın ekibiyle mücadele edecektik.
Bu özel örneği biraz genelleştirelim, Yılmaz Vural, Erdoğan Arıca, Samet Aybaba ve benzeri eski dönem ve yeni dönemleri olacak gibi görünen, Ünal Karaman ve Bülent Korkmaz'ın teknik ve taktik gözle görülür elle tutulur hiçbir başarısı olmamasına rağmen ısrarla kulüp çalıştırmalarının, gençlerin önünü kapattıkları gibi kulüplerin de önünü kapatmalarının izahı nedir? Her yere bulaşmış mafya, kulüplere de kanka kontenjanından antrenör mü yollamaktadır? Uzun vadeli anlaşmalarla kulüplere yüklü borçlar yıkıp ilk başarısızlıkta 2 ay sonra istifa eden teknik direktörlere bir yaptırım var mıdır?
Bize çok benzeyen özellikle futbol kültürü konusunda bize aşırı benzeyen ülke İtalya bu konuda yapacağını yapmış, Aceto detaylı değinmişti zamanında. " Bir teknik direktör senede sadece bir takım çalıştırabilir". Her transfer zamanında paraları götüren ve bunun için sürekli istifayı ve boşta kalmayı seçenleri bu kural ile safdışı bırakıp, genç hocaların önünü açmak Türk futbolunu belki kurtarmaz ama en azından mide bulandıran küçük sineklerden birinin kökü kazınmış olur.


Ayrıca, bakınız ve mutlaka okuyunuz,

Konsomatris Gibi Çalışan Teknik Direktör

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder